Günlerimiz hızlı bir şekil geçiyor. İki yıl önce ‘’Efsane Geri dönüyor sloganları ile Şarampol kapalı yol projesi başlatılmıştı. İki kapalı salon toplantısı ve yollara asılan pankartların dışında haberi olmayan, 7 mahalleyi ve 90 bin kişiyi kapsayan başında Büyükşehir Belediyesi zabıtasının durduğu; sadece 9800 kişinin oy kullandığı, yapılan oylamanın sonucu proje başlamış ve geçtiğimiz yılın eylül ortalarında bitirilmiştir.

Proje başlangıcında bütün çevredeki esnaflar desteklemiş ve sıkıntılar çekmişti.Proje bittikten sonrada sıkıntılar devam ediyor; çünkü yolun doğu tarafında Sigorta’ya doğru bundan bir ay evvel saydığımda yaklaşık on adet dükkan kapatılmış vaziyette idi. Hala tamamlamaya çalışılsa da engelliye yönelik eksiklikler ve yangın muslukları yapılmamıştır.

İnsanların buraya alışverişe gelmeleri için bir sebep olması ve çekim merkezi olması gerekir. Yolu trafiğe kapatmadan ve tramvay yokken bile orta refüjdeki ağaç sayısı mevcut ağaç sayısından fazlaydı.İki yere otopark yapmak yola çıktınız ikisini yeşili yok ederek yapmak istediniz;birisi halk oylaması sonucu yapılamadı ve diğerinin temeli atıldı devam ediyor.Otoparkın üstünü park yapacaklarmış.Aklıma takıldı da, altında toprak olmayan yere kaç ağaç dikebilirsiniz,araçların giriş-çıkış yapacakları yola bir araç zor sığarken çözümünüz nedir?Yolu trafiğe kapattıktan  sonra değişik ağaçlar bitkiler dikmek için yer mi yoktu acaba,her yeri kumladınız geçtiniz.?

Şimdide yaklaşık bir evveli ‘oylama yaptığınızı söylediğiniz’ ama kimsenin oylamadan haberi olmadığı ‘’Doğu Garajı’’ projesine Başladınız.

Yapmakta olduğunuz projeyle ilgili kimsenin, bilgisi yok ve oldubittiye getiriyorsunuz?

Doğu garajındaevlerin girişlerinin çoğu cadde tarafında,evlerine nasıl ulaşacaklar;arka yollar dar ve bir arababile zor sığıyor?

Engelliyi hastayı,bir yerden bir yere nasıl ulaştıracaksınız acaba?

Bu işten sorumlu yüksek Şehir mimarları,mühendisler ne zaman bu toplumun insanına dokunacaksınız, doğayı hatırlayacaksınız;hep betona mı dokunacaksınız?

Unutmayınız,başınızdaki belediye başkanları seçimle gelirler giderler.

Ama sizler birer meslek zanaat sahibiniz,işinizi lakıyla yapınız; herkese el ovuşturmayınız?İnsana doğaya dokununuz?

Betona değil?

Bilgisayarın başına geçip süslü projeleri herkes anlatır,gerçek hayattan kopuk olduktan sonra!

Turist Türkiye gelirken betona değil; suya doğaya yeşile tarihi esere gelmektedir.

Toprak, ağaç olmayan yere yağmur da yağmaz,doğa da ışıldamaz

Böyle devam ederse Doğu Garajı’ndan doğudan, güneşe doğamayacak herhalde……

Antalya da yaşayanlar olarak bizler beton Antalya istemiyoruz!

Ya sizler…..

Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!