Sayılı gün çabuk
geçer..
24 Haziran’a 64 gün
kaldı..
Siyasi partilerde
kırmızı alarm verildi..
Milletvekilliği hayali kuranların ise yürekleri
kıpır kıpır..
Gerçek şu ki
AKP’liler bile 24 Haziran’da seçim yapılacağını akıllarının ucundan
geçirmediler.
Kimilerine göre erken seçim..
Kimilerine göre baskın seçim..
Kimilerine göre panik seçim..
Erken de olsa,
baskın da olsa, panik de olsa 64 gün sonra sandık başına gideceğiz.
‘İyi ama seçim yorgunu olduk’ dediğinizi duyar gibiyim..
Tepki de isyan de
bitecek gibi görünmüyor..
“Ülkenin tek derdi seçim mi, yangından mal
kaçırır gibi bu telaş neden”
diye düşünenlerin sayısı da bir hayli fazla..
Gerçekten de seçim
yorgunuyuz..
30 Mart 2014’te ise
yerel seçimler için oy kullandık..
7 Haziran 2015’te
ise milletvekili genel seçimleri yapıldı.
1 Kasım 2015’te bir
kez daha milletvekili genel seçimi yapıldı .
Son olarak 16 Nisan
2016’da referandumda, yani iki önce sandık başına gittik..
Ama seçim yorgunuyuz, sıcaklar bastırdı, tatile
gitmek lazım, yaylaya çıkma zamanı gibi bahanelere sığınmamak lazım..
En temel yurttaşlık
görevimizi yaparak 64 gün sonra oyumuzu vermeliyiz..
Kimse bir saniye
olsun şunu aklından çıkarmasın 24 Haziran 2018 Pazar Türkiye’de son seçim tarihi
olabilir..
AKP-MHP ortaklığı Cumhurbaşkanlığı ve
milletvekili seçimlerini kazanırsa, bundan sonraki seçimler Azerbaycan
modelinde yapılır..
Bazı çevreler bana
kızacak ama gerçekleri gözardı ekmek olanaksız.
İktidar ortakları İYİ Parti’den ve Meral Akşener’den
korktu, panik seçimi dayattı..
Bunun için de sen
ben, o parti ayrımı yapmadan, siyasi bencilliğe kaçmadan, küçük olsun benim
olsun anlayışını sürdürmeden hareket etmeli..
Son yıllarda
yapılan seçimlerde ‘sandık güvenliği’ tartışması ön plana çıktı.
Sandığa sahip
çıkmak, sandık hakimiyetini sağlamak çok ama çok önemli..
Bu noktada CHP’nin
oluşturduğu, ‘Sandık Gücü Platformu’na
siyasi partilerin de. İktidardan da memnun olmayan sahip çıkmalı, destek
vermeli, dahası bu platformun gücünü artırmalı..
CHP’li Mehmet Ali
Çelebi’nin verdiği şu bilgiler dikkat çekici ve mutlaka önemsenmeli :
“ Şu an Sandık Gücü diye bir platform
oluşturduk bu platform sayesinde gönüllü vatandaşlar bize ulaşıyorlar ve
uzaktan eğitim sayesinde gerekli eğitimleri alıyorlar. Bu seçimde kesinlikle
geçmiş seçimlerdeki gibi bir güvenlik açığı oluşmayacak. Bu platformdaki
gönüllü vatandaşlarımız sayesinde bu güvenlik açığı ortadan kalkacak. Bunun
yanı sıra şimdi mühürsüz oy pusulaları kabul edilecek diye bir şey çıkardılar
bu tamamen insanların sandığa gitmesini engellemek, insanları sandıktan
soğutmak için yapılan bir propaganda. Yasaya bakılırsa bu madde sandık
kurulunun ihmalinden kaynaklı mühürsüz oy pusulası sandığa atılırsa kabul
edilecek deniyor. Bizim de çabamız bu ihmalleri ortadan kaldırmak için. Lütfen
herkes gönüllü olarak sandıklarına sahip çıksın ve oy kullansın. Mühürsüz oy
pusulası maddesi kimseyi yanıltmasın”
Anımsıyorum da
önceki seçimlerde muhalefetin sandığa sahip çıkmadığını, sandık güvenliğini
önemsemediklerini yazmıştım..
Kızılca kıyamet
koptu, CHP’liler ve MHP’liler tepki gösterdiler, sandıklara sahip çıktıklarını
iddia ettiler..
Ancak görüldü ki Antalya’nın bırakın kırsalını,
merkezinde bile bazı sandıklarda gözlemci bulundurulmadığı, ya da
bulundurulamadığı için AKP’nin istediği gibi at oynattığı ortaya çıktı.
Özellikle
birleştirme tutanaklarında rahatlıkla değişim yapıldığı biliniyor..
O nedenle öncelikle
adaylık telaşını bırakıp, sandık güvenliğini sağlamak şart..