Samsundan Anadolu'ya çıkıp; savaşıp; devleti
ve cumhuriyeti kurmak; demokrasiyi getirmek!..
Günümüzde devlet, cumhuriyet ve demokrasi algısı o hale geldi, o kadar
sıradanlaştırıldı ki, sanırsınız hepsini sokak satıcına satsanız iki çamaşır
mandalı bile etmez. Ne acı. Bunun nedenini çok düşünüyorum. Her şeyi
birilerinin art/kötü niyetine bağlamak, biraz da işin kolayına kaçmak gibi bir
şey. O yüzden, toplumumuzun oldukça büyük bir kısmı bu değerlerimize pek sıcak
bakmıyor. İşin enteresan tarafı, bu kitleler, (kimseyi suçlamak ya da polemik
yaratmak gibi bir derdim yok ama), toplumun milliyetçi-muhafazakar kesimi
diyebileceğimiz kesimi. Bu kesimin seçtiği iktidarlarda, söz konusu
değerlerin bu hale gelinmesi için, ocağa az odun taşımadılar. Sevgili dostlar,
toplum olarak bu günlere bir ateş çemberi içinden geçerek geldik. Savaşlar,
ölümler ve kan. Birimiz İzmir'in kurtuluşunu kutlarken, bir bölümümüz de, başka
şeylere salavt (namaz/dua) getirmekteyiz. Lütfen, bütün olayları tarihsel akış
sırasına göre düzenledim. Lütfen, sağda sola abuk subuk laf edenlere haddini
bildirmek, olanları bilmekten geçiyor. Herkes her şeyi biliyor ama
bilmesi gerekenleri maalesef bilmiyoruz.
Bu yüzden, Türkiye Devleti için süreç, Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsuna
çıkması ile başlamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM), Kurtuluş
Savaşını kendinin kurduğu ordu ve seçtikleri komutanlar ile/eliyle yönetmişler,
yönlendirmişlerdir. Savaşlar, TBMM'nin ve Mustafa Kemal'in öncülüğünde ve
dehası ile kazanılmıştır. Devlet ve cumhuriyet, böyle bir özlemin sonunda
kurulmuştur. Çok partili Demokratik sisteme geçiş için ise, Milli şef İsmet
İnönü, seçimleri DP'ye kaybedince, "Benim en büyük yenilgim, en büyük
yengimdir" diyerek, demokrasi ve çok partili sistemin önemini
vurgulamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletini, demokrasisini, anlamak için
yaşanan süreçleri çok iyi bilmemizi ve anlamamızı gerekmektedir.
Lütfen bu kronolojik süreçleri, gereklilik
durumlarına göre bir kez daha anımsayalım.
Atatürk, Anadolu ve Rumeli Halkları, bu
Cumhuriyeti, bu badireleri aşarak kurdular!..
15 Mayıs 1919 İzmir'i Yunan kuvvetleri
işgal etti. 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal, Samsuna çıktı. 19 Eylül 1919 Mustafa
Kemal, Anadolu ve Rumeli Hukuk Cemiyeti Başkanlığına seçildi. 22 Ekim 1919 Kurtuluş
savaşını İsyan Beyannamesi /Amasya Genelgesi yayımlandı. 7 Kasım 1919
Mustafa Kemal, Osmanlı Meclis-i Mebusan'ına Erzurum Milletvekili seçildi. 12
Ocak 1920 Mustafa Kemal, güvenlik nedeni ile İstanbul'a gidemediği için,
toplantıya katılan Milletvekillerine Misak-I Milli kararını aldırdı.
18 Mart 1920 Meclis-i Mebusan, işgal devletlerinin baskısı ile, padişah
tarafından fesih edildi(süresiz kapatıldı) 23 Nisan 1920 Mustafa Kemal, ulusal
Kurtuluş savaşının sürdürülmesi için, Meclis-i Mebusan'ın Ankara'ya gelecek
Vekilleri ve Bölgelerden gelen temsilciler ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni(TBMM)
Açmıştır. 11 Mayıs 1920 Mustafa Kemal, İstanbul Hükümetince idam cezasına
çarptırılmıştır. 24 Mayıs 1920 Mustafa Kemal'in idam fermanını Padişah
onaylamıştır. 10 Ağustos 1920 Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri Sevr
Antlaşması imzalanmıştır. 9-11 Ocak 1921 Birinci İnönü Savaşı kazanılıyor. 20
Ocak 1921 TBMM ilk Anayasayı (Teşkilat-ı Esasiye) kabul ediyor.
26-31 Mart 1921 İkinci İnönü Savaşı kazanılıyor. 10 Mayıs 1921 TBMM'de ilk grup
kuruluyor (Anadolu ve Rumeli Müdafa-ı Hukuk Cemiyeti) ve Mustafa Kemal, Grup
Başkan Başkan Vekili seçiliyor. 5 Ağustos 1921 Mustafa Kemal, TBMM'nin
ordularına Başkomutan seçiliyor. 22 Ağustos-13 Eylül 1921. Mustafa Kemal'in ilk
Başkomutanlık Savaşı (Sakarya Savaşı) 19 Eylül 1921 Mustafa Kemal'e TBMM
tarafından Mareşallik Rütbesi ve Gazilik Unvanın verilmesi. 26 Ağustos 1922
Gazi Mustafa Kemal, KOCATEPE'den Ordulara Büyük Taarruz emrini vermesi. 30
Ağustos 1922 Gazi Mustafa Kemal, Dumlupınar'da, Başkomutanlık Meydan savaşını
kazanıyor. 1 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal, Ordulara, "İlk hedefiniz
Akdenizdir, ileri!.." komutunu veriyor. 11 Ekim 1922 Yunan Ordusu
yenilince, İtilaf Devletleri ile Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanıyor. 17
Kasım 1922 Padişah Vahdettin, bir İngiliz gemisi ile İstanbul'dan kaçıyor. 24
Temmuz 1923 LOZAN ANTLAŞMASI imzalanıyor. 29 Ekim 1923 TBMM, Cumhuriyeti ilan
ediyor. Ve yıllarca mücadeleden sonra TBMM, birçok başarısız denemeden sonra
1945'li yıllar ile birlikte çok partili Demokratik Sisteme geçerek, ülkeye bu
gün yine BOL GELEN, Demokrasiyi getirdiler! Ama siz, yine bu demokrasi
elbisesini 16.Nisan'da daralttınız!.. Tarih önünde çoluğunuza, çocuğunuza; torununuza
torbanıza bu hesabını nasıl verecek siniz? Hiç düşündünüz mü?