Türkiye Cumhuriyeti’nin 10’uncu yılı anısına Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılan ve Faruk Nafız Çamlıbel tarafından bestelenen ‘10. Yıl Marşı’, bir ümmetten kısa sürede millet yaratan Mustafa Kemal Atatürk’ün savaştan çıkmış, fakir Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl ayağa kaldırdığının anlaşılması açısından çok önemlidir…

Büyük lider Mustafa Kemal Atatürk, akıl ve bilimle hareket etmiş, milli kalkınma modelini benimsemiştir.  Temel hedefi, siyasi bağımsızlık gibi ekonomik bağımsızlık olmuştur…

O yüzden de daha cumhuriyet ilan edilmeden, 18 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi'ni toplamış ve ekonomik kalkınma için gerekli yöntemleri masaya yatırmıştır…

Bir tarım toplumunun hızla sanayi toplumuna geçmesi için gerekli gördüğü atılımlar için el işçiliği ve küçük işletmeden fabrikalaşmaya geçilmesi, devletin özel sektöre destek ve kredi sağlaması için devlet bankalarının kurulması, emperyalistlerin elindeki demiryolu ağının millileştirilmesi, yabancıların tekellerinden kaçınılması, işçilere sendikal haklar tanınması gibi kararlar alınmıştır…

Amaç ülkenin kendi kaynaklarıyla kalkınması, devletin özel sektörü desteklemesi, kendi ulusal sermayemizin yaratılmasıdır…

O nedenle ekonomik bağımsızlık için yola çıkan kendi kaynaklarıyla kalkınma modelini uygulayan genç Türkiye Cumhuriyeti kısa sürede büyük gelişme göstermiştir…

Batıdaki büyümenin aksine, Türk ekonomisi hızla büyümüştür…

Peki ya şimdi…

Atatürk döneminin aksine, ‘bağımlı bir ekonomi’ haline geldik…

Kaynaklarımız yabancıların elinde, pekçok sektörde yabancıların ezici gücü hakim, özelleştirmelerle genç cumhuriyetin kazanımları elden çıkarıldı, üretmeden tüketen bir ülke haline geldik…

Oysa 10. Yıl Marşı’nda ‘Türk’e durmak yaraşmaz’ derken, kısa süre sonrasında tablo hiç de söylendiği gibi olmadı…

Çünkü Ata’nın kalkınma modeli terk edildi…

1962’de üstadımız Uğur Mumcu da ‘Türk Sosyalizmi’ başlıklı makalesinde terk edilen politikaya vurgu yapmış ve kendi şartlarımızla yaratılan Türk sosyalizminin dinamik ve rasyonel bir kadroya muhtaç olduğunu, her şeye Atatürk gücüyle ve 10. Yıl umuduyla başlamamız gerektiğini kaydetmişti…

Ama maalesef olmadı…

Bugün Mumcu’nun bahsettiğinden daha bağımlıyız, 10. Yıl’dan daha da uzağız…

Ancak hala doğru yolu bulabiliriz…

Çünkü rotamız, 10. Yıl’da…

Rotamız, milli ekonomide…

Rotamız, antiemperyalizmde…

Rotamız, yurtsever, ulusalcı kadrolarda…