İzmir’deyiz bir kez daha. Yok, Aliağa değil. Kararlıyız, artık Aliağa’ya gitmeyeceğiz, özleyen dostlarımız bize gelecek. İyi de Aliağa’dan İzmir’e gelemeyen “dostlar” Antalya’ya gelir mi? O zaman salla.

 

2015 yılında yeni fuar merkezindeki 9. Travel İzm  r Turkey Fuarı’ndan sonda bir yıl ara verdik Kadir Kaya ile bir kez daha düştük İzmir yollarına. Türkiye’ye “Ağaç Ev” kültürünü getiren, Olympos’u turizm merkezi yapan, alternatif turizm alanında sürekli yeni destinasyonlarla alternatif yollar açan Kadir Kaya Don Kişot edasıyla çalışmaya devam ediyor.

 

Antalya gazeteleri bu fuarla ilgili nasıl bir enformasyon yaptı bilmiyorum. Muhtemelen fuara katılan belediyelerin basın ofisleri bir bülten geçmiştir. Biz izlenim yazıyoruz.

 

 Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde düzenlenen 11.Travel Turkey Turizm Fuar Kongresi’nde, kültürel miraslar çatısı altında, “Türk ve Dünya Turizmi” ile “Kültürel ve Doğal Varlıkların Dünya’ya Tanıtılması, Koruması Bilinci” gibi konular ele alındı. Bu yılki fuarın partner ili Nevşehir,  partner ülkesi ise Ukrayna oldu. Nevşehir’in tüm ilçe belediye başkanları fuar boyunca standaydı. Tek eksik Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver ise yine bir tanıtım etkinliği için Çin’deymiş. Kavrulmuş kabak ikram etti Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız. “Kabak vermeyin, formülünü verin” dedik. Kabak çekirdeğini sütle biraz haşlayıp kavuruyorlarmış.

 

Geçen yıl 36 farklı ülke ve 60 ilden toplam bin 179 katılımcının yer aldığı fuarda bu yıl ise 36 ülke ile 54 ilden bin 284 katılımcı bulunmuş. Yani İl sayısı düşmüş, katılımcı sayısı artmış. Ülke sayısı korunmuş. Fuara Çin Halk Cumhuriyeti ve Kırgızistan’ın yanı sıra dünyaca ünlü turizm adası Phuket ile Tayland’da ilk kez katılmış. Evet Tayland. Adını duymayan, oraya neye gidildiğini bilmeyen var mı?

Ayrıca fuar kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Troia’nın, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girişinin 20.yılı olması nedeniyle ‘2018 Troia Yılı’nın tanıtımında Travel Turkey İzmir’de etkinlikler düzenlendi. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Çanakkale Turistik Otel İşletmecileri ayrı ayrı standlar açmış eyvallah. Katılımcıların anlayamadığı; “Troya Yılı”na hazırlanan Çanakkale’nin standa koyduğu Truva Atı maketi dışında “uluslararası” değil, “bizden” figürlerin yer aldığı Çanakkale zaferini işlemesiydi. Son dönemin popüler yaklaşımı “Atatürkçülük” bunda ne kadar etkiliydi bilmiyorum ama; daha dün “kara Savaşları” nı yok sayıp “Deniz Savaşlarını anlatarak, savaşı neredeyse askerin değil hurafelerin kazandırdığını anlatanlar bugün kendini “güncellemiş” olarak karşımızdaydı. Şimdi ciddi ciddi bekliyoruz “Truva Yılı” etkinliklerini. Bu arada “Çanakkale Savaşları ‘yerli’ değil, yedi düvele karşı kazanıldı” derseniz “oha” der geçeriz.

 

 

Fuarın açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Prof.Dr Numan Kurtulmuş, yaptı. Günboyu fuarda kalıp standları da ziyaret eden Bakan Kurtulmuş; yıllardır bizim anlatmaya çalıştığımız gerçeği bizzat dillendirdi: “Turizmde sadece gelen turist sayısını değil aynı zamanda turist başına düşen geliri de hesap etmek durumunda olunması gerekir. Turist başına düşen 644 dolar olan gelirimizi bin dolar seviyesine çıkarılması için el birliği ile çalışmalıyız.”

 

Turizm bu kadar “milli”leştikten sonra bunu kaç yılda geri kazanırız bilemiyorum. Bildiğim bişey var. Antalya’nın silkelenip kendine gelmesi gerekiyor. “Turist var, para yok” diyenler “her şey dahil” ile ömründe evden çıkmamış, belki bi lokantada yemek yememiş insanları “turist” saymaya devam ederse bu kadar olur.

Kapadokya, Mersin, Diyarbakır, Gaziantep, Fethiye ve Sivas’a bakıyorum, devasa standlarla tanıtım peşindeler. Bir Profesör vardı. Belediye başkan Aday Adayı idi. Kendini anlatmak için randevu istedi. 2.5 saat konuştuk. En güzel düşüncesi “ilçemi Avrupa’nın en tanınmış 10 ilçesinden biri yapacağım. Benim ilçemin Bremen’den nesi eksik” demesiydi.

Muğla’nın çok çok önündeki Fethiye bu fuara Belediye, Esnaf Odaları Birliği, Güç Birliği, Otelciler Birliği ve Ticaret, Sanayi Odası ile katılıyordu. Marmaris ve Kuşadası gümbür gümbür etkinliklerle katılımcıları yeni yıla ilçelerinde girmeye davet ediyorlardı.

Antalya’dan kaç otel vardı bilmiyorum. Umrumda da değil zaten. Ama kurum bazında bakıldığında Döşemealtı, Kemer, Kaş, Konyaaltı, Manavgat belediyeleri ile BATAB vardı.

Alanya, Serik (Belek) gibi turizm merkezleri kurumsal anlamda göremedik. Hadi bu bir yana, Antalya sınırları içinde doğal cazibe merkezi ve tarihi eser bulunmayan ilçe var mı? Gündoğmuş’un şelalesi, pekmezi, İbradı’nın Altınbeşik Mağarası, düğmeli evleri, Elmalı’nın Küp mezarları, höyükleri, Kumlucalılar’ın bile bilmediği Radiopolis, Finike’nin Lymra’sı, turist rekoru mu kırıyor Allah aşkına. Demre’nin Myra’sına yaptığını müzeyi kim gezer? Son yıllarda Noel Baba neden unutuldu sahi.

Ay bana bi hal oluyo.

Kaçtım, arka tarafta nostaljik arabaların, hatta 302 Mercedes yolcu otobüsünün sergilendiği alana gittim. Renault 12, Hacı Murat 124, Anadol, Chavrolet, İmpala filan iyi geldi ha.