Size de geliyor değil mi Facebook’un özel bölümümden. “1 milyon beğeni bekliyoruz” diyen Atatürk paylaşımları. Oysa özel den paylaşımlarla asla 1 milyon rakamına görsel olarak ulaşılamayacaktır. Ben işin orasında değilim. Yurt dışında 5 milyon “Türk” yaşıyormuş. Memlekettekiler kendini ne kadar “Türk” sayar bilmiyoruz ama ülke nüfusu 80 milyon civarında.

85 milyon kişi var. Bugün Atatürk ve arkadaşları sayesinde “Türküm” diyebilen, Dünya haritasında “Türkiye” diye bir ülkeyi gösterebilen. Bu mesajı yollayanlara “80 milyonda 1 milyonu arıyorsak geldiğimiz noktaya niye şaşırıyorsun?” diye soruyorum. Çünkü “Atatürkçü” olarak bu paylaşımı yapıyor.

Neden mi bu yazı?

Yok…. O mesajlar bıktırdığından değil, “Çakma Atatürkçüler”in irite etmesinden. Bugün bazılarının aniden depreşen Atatürk aşkını ekleştirenlerin sanırım onlardan farkı yok. Yaptıkları Atatürkçülüğün adı olsa olsa “Klavye Atatürkçülüğü” olur.

Nerden mi çıktı bu tespit?

Özüm’ün tanımlası ile Antalya Uluslararası Piyano Festivali’nin içine “iliştirilmiş” bir konser vardı 10 Kasım akşamı. Cumhuriyet döneminin önemli bestecilerinden Ulvi Cemal Erkin’in bir senfonisi, bir de piyano konçertosu çalındı AKM’de.  10 Kasım olması, Ulvi Cemal Erkin olması Atatürk’e atfedilmesi değil, yıllardır dinlemediğim piyanist Emre Elivar için salondaydım.

Bilindiği üzre bu salon 800 kişilik. Başkan Türel’de bu önemli konseri salonda izlemek üzere geldi. Yeri; her zaman olduğu gibi piyanisti en iyi göreceği noktadan ayrılmıştı. Yerine oturmadan evvel salonu selamlamak istedi, elini salladı. Eşim o an salona bakıyormuş. “Kimse tepki vermedi” dedi. Kimbilir “siyasi duruştur” dedik geçtik.

Geçtik te, bir ay kadar önce, tam da “Atatürk’e saygısızlık” diye manşetlerin atılmasının ertesindeki Cumhuriyet ve Atatürk konulu karma sergiye gelmeyen ev sahibi Hakan Tütüncü’nün haklılığını sorgulamaya başladık.

Tek bu muydu sorguladığımız. Hayır! 800 kişilik salonda en az 200 kişilik boş yer vardı. Şimdi önce daha düne kadar yok sayılan Atatürk’e sahip çıkılması amacıyla açılan bu ortayı malum kesim gole çeviremedi. Eee. Antalya merkezdeki 1 milyon 200 bin Antalyalı arasında 800 kişi yok mu sırf “Cumhuriyet ve Atatürk” diyerek buraya gelecek?

Emre’nin taaa Almanya’dan geldiğine değdi mi bilmiyorum? Konser kısa olunca Gürer Aykal şefimiz önce Erkin’in de aralarında bulunduğu “Türk Beşleri”nden Adnan Saygun’un bir eserini çaldırdı. Daha sonra yine aynı gruptan anonsta adını anlayamadığım bir sanatçının eserini daha çaldırdı.

Türel’in konser bitmeden sahneye davet edilip çiçek vermesini anlayamamıştım ki, konser bitiminde kimsenin ayağa kalkıp sahnedeki emekçileri alkışlamaması bende perdeyi kapattı.

Bir Cumhuryetçi seyirci “Atatürk’süz Atatürk’ü andık. Türel’den bu kadar” dedi. Katılmadım. Ne yapacaktık, ilkokul müsameresi gibi Atatürk’ün hayatını mı anlatacaktık kürsüden. Mumyasını mı koyacaktık sahneye. Kaldı ki çok şık bir şekilde şanlı bayrağımız ve büyük önderimizin fotoğrafı program başında sahneye indi, bir süre sonra çıktı.

Sonuç mu?

Atatürk ortada kaldı..