Egemenliğin saraydan alınıp millete verildiği 23 Nisan’ın 97’nci yıldönümüne girerken yaşanılan Anayasa referandumu, şaibe görüntüsü ve kamuoyundaki süren tepkiler hepimizi yaraladı…

Milli iradeye saygı duyan bir anlayıştan geldiğimiz nokta üzücü…

En önemli hakkımız, sorumluluğumuz olan oy kullanma bilinciyle hareket edilirken, oyarımızın güven içinde sayım dökümünün gerçekleşememesi, usulsüzlük kanaati kötü…

Yapılan açıklamalar ise tüylerimizi diken diken ediyor…

"Maçı 1-0 da kazansanız 3 puan alırsanız, 5-0 da kazansanız 3 puan alırsınız, aslolan maçı kazanmaktır" demek ne demek!

“Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti"ye ne diyelim…

Ne maçı, ne atı…

Kim atı aldı...

Yapmayın…

Bir ülkenin en önemli unsuru Anayasası’nı değiştirmek için yapılan bir referandumu böyle basit bir düzeye indirgemeyin…

Yapmayın…

Halkımızın sağduyusunu biraz da siz taşıyın…

Bu arada Yüksek Seçim Kurulu’na başta CHP olmak üzere seçimlerin iptali için yapılan binlerce vatandaş başvurusu dün görüşüldü…

Ve oyçokluğuyla başvurular reddedildi…

Peki şimdi ne olacak…

Söyleyeyim…

Milli irade, milli egemenlik bu kararlarla büyük yara almıştır…

Biraz olsun milli iradeye saygı bekliyoruz…

Unutanlara hatırlatılır…

“Millî emeller millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil bütün millet fertlerinin arzularının emellerinin bileşkesinden ibarettir.” Mustafa Kemal Atatürk

“Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.” Mustafa Kemal Atatürk

“Millî egemenlik öyle bir nurdur ki onun karşısında zincirler erir taç ve tahtlar yanar yok olur Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmağa mahkumdurlar.” Mustafa Kemal Atatürk

“Arkadaşlar! Türkiye devletinde ve Türkiye devletini kuran Türkiye halkında tacidar yoktur diktatör yoktur! Tacidar yoktur ve olmayacaktır. Çünkü olamaz.” Mustafa Kemal Atatürk