Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin, Ortadoğu coğrafyasında, müslüman diğer ülkelere huzur içinde bugüne kadar yaşamasının sebebidir; parlamenter sistem ve cumhuriyet…

Gel gör ki bugün tartışma konusu edildi…

“Hem de demokrasi, özgürlük, insan hakları, adalet” diyerek gelip hepsini yaralayan zihniyetler ve yönetimler tarafından…

Başkanlık, Cumhurbaşkanlığı adı her ne olursa olsun parlamenter sistemin ve cumhuriyetin olmadığı bir Türkiye, parçalanmış bir Türkiye’dir…

Kaldı ki bu zaten bugün Anayasa değişikliği adı altında ülkeyi rejim ve sistem değişikliğine götürmeye çalışanların eşbaşkanlığını yapmakla övündükleri Büyük Ortadoğu Projesi’nin de Genişletilmiş Ortdaoğu Projesi’nin de amacıdır…

 ‘Ey…’ diye Avrupa’ya haykıranlar, bu yıkıcı projelere ortaklık yapmakla övünenlerdir…

Şimdi bir nevi krallık, tek adamlığa çıkan, milli iradeyi temsil eden meclisin yetkilerinin budandığı bir sistem için oy istiyorlar…

Darbeleri bitirecek, vesayeti bitirecek bir değişiklik olduğunu söylüyorlar…

Dün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel de söylemiş…

"Vesayet Demokrasi demek kontrollü demokrasi demek. İşi millete bırakmamak, bırakıyormuş gibi arkadan esas ipleri elinde tutup kontrol etmek demek. Vesayet demokrasisisin en önemli problemi ya millet yanlış yaparsa. Bu millete güvenin. Bu millet ne eylerse güzel eyler, ne söylerse güzel söyler.”

Doğru diyorsun Başkan…

Bu millete güvenmek lazım…

Sandığa saygı duymak…

Ama maalesef bunu başaramıyorsunuz…

Kendi partinizin aday gösterdiği, seçtirdiği ve halkın da oy verdiği başbakanı beğenmiyor, seçime gidiyorsunuz…

Belediye seçimlerinde seçmenin takdirin almış belediye başkanını takmıyor, başına koordinatör atıyorsunuz…

Yargının verdiği kararı beğenmiyor, o kararları alan yargı mensuplarını açığa aldırıyorsunuz…

Milletin 94 yıldır sesi, gözü, kulağı olan meclisin, en büyük karar organının yetkilerini buduyorsunuz…

Söyleyin sevgili Başkan, kim güvenmiyor millete…

Ben güveniyorum milletimize…

Seçilmiş kral yaratmayacaklar…

Demokrasiden vazgeçmeyecekler…