YENİGÜN’LERİN ACI GÜNÜ

Gazeteci üstadımız Ahmet Duran Yenigün geçtiğimiz hafta içinde annesini kaybetti. Yenigün ailesine başsağlığı diliyoruz.

 

SİNAN ÖZMÜŞ’ÜN ACI GÜNÜ

Anadolu Ajansı muhabiri Sinan Özmüş’ün 20 Ağustos tarihinde hayata 5,5 aylık olarak gözlerini açan oğlu Ömer Ege 21 günlük hayat mücadelesini kaybetti. Özmüş ailesine başsağlığı diliyoruz

 

ÜMİT ZEHİR BOMBA GİBİ
Son 45 güne, 2 kalp krizi, 1 yarım kalmış anjiyo, 1 açık kalp by-pass'ı, 1’de karın ve 2 bacağa by-pass operasyonu sığdıran gazeteci
Ümit Zehir, sonunda eski sağlığına kavuştu. Evinde istirahata çekilen Zehir’e tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 

GEÇMİŞ OLSUN

HALİL ALTINPINAR

Antalya basın camiasının yakından tanıdığı benimde Kanal VİP döneminde kameramanlığımı yapan Halil İbrahim Altınpınar, Antalya Anadolu Hastanesi’nde küçük bir operasyon geçirdi. Kalp pili takılan meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 

MURATPAŞA’NIN MUTLU GÜNÜ

Muratpaşa Belediyesi basın ve halkla biriminde çalışan Doğan Kütükçü ile yine belediye personeli olan Çiğdem Akbaş dünya evine girdi. Genç çifti mutluluklar diliyoruz.

 

MEHMET TALAY HÜRSES’TE

Tecrübeli gazeteci Mehmet Talay, Hürses Gazetesi’nden yazmaya başladı.

 

ALİ BULDU KANAL V’YE DÖNDÜ

Gazeteci Ali Buldu; Kanal V, Akdeniz TV, Koza TV maceralarından sonra tekrar eski yuvası Kanal V’ye döndü. Buldu’nun siyasi kulislerini ve haberlere yaptığı kendine has yorumlarını merakla bekliyoruz.

 

 

++++++++++

 

 

BİR KÜÇÜK TEBESSÜM


Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreşen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle 
bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir TEBESSÜMSÜN sonucuydu.

 

++++

 

GAZETECİLİK ÜZERİNE

 

Üç gazete, beni yüz sancaktan daha çok korkutur. Napolyon Bonapart

 

 

+++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

 

ELMA

Fransız, Alman ve Türk, müzedeki "Âdem ile Havva Cennette" tablosuna bakarken, Alman:
- Vücutlarının kusursuzluğuna bakarsak bunlar mutlaka Alman’dır!. 
Fransız hemen karşı çıkmış:
- Hayır! Havva'nın güzelliği ve Âdem’in yakışıklılığına şöyle bir bakın! Bunlar olsa olsa  Fransız’dır, deyince, Türk karşı çıkar:
- Bunlar kesin Türk! Şöyle baksanıza!! Üstte yok, başta yok, yiyecek olarak da elmadan başka bir şeyleri yok!!! Ama hala kendilerini cennette sanıyorlar.

LÜTFEN GİYDİRİN

Trenin kompartımanında bir erkekle bir kadın karşılıklı oturuyorlardı. Erkek, gözlerini bir türlü güzel kadından ayıramıyordu. Tren, istasyona yaklaşırken kadın:
- Beyefendi. Uzun bir süredir beni, bakışlarınızla soydunuz. Lütfen giydirin artık.

ÇEYREK

Yaşlı adam köşe başındaki eczaneye girer ve eczacıya:
- Evladım, Bana şuradan Viagra versene!
-Hay hay!! Vereyim beyamca! Ne kadar istiyorsun?
-Birkaç tane ver işte. Ama benim gücüm yetmez, şunları dört parçaya bölüp de ver.
Eczacı itiraz etti:
- Ama amcacığım, o zaman işe yaramaz ki. Hele de bu yaşta...
Yaşlı adam:
-Evladım, seksen yaşına geldim. Derdim o değil, ayakkabımın üstüne işetmeyecek kadar kaldırsın yeter...

FacebookTwitterGoogle+G

 

İĞNEYİ DEĞİŞTİRME

Kadın, kocasının çapkınlıklarından bıkmıştı. Kocasının bu huyundan dolayı, aralarında kavga hiç eksik olmazdı. Bir gün koca:
- Canım biraz anlayışlı ol. Farzet ki ilişki, bir pikap gibi. Eh, insan arada sırada pikaptaki plağı değiştirmek ister. Değil mi?
- Pekala, nasıl istersen. Bundan böyle ilişki pikap olsun. Sen istediğin kadar plak değiştir. Ben de arada sırada iğneyi değiştirirsem, sakın kızma!

KİN

Fadime; biricik sevdiğini, Temel’ini, İdris’in hanımı ile hem de kendi yataklarında sarmaş dolaş yakalayınca, sesini çıkarmaz ve hemen İdris'e gidip durumu anlatır. 
İdris köpürür:
-Vay adi uşağum! Şimdi ben ona gününü göstermez miyum!! diye dövünürken Fadime atılır:
- İdris! Sen de intikaminu penden al!!!
Beraber olurlar, bir kaç kez intikam alındıktan sonra, sigara molası verilir, Fadime, İdris’e:
- Bir kere daha intikam alsana! deyince, yattığı yerden doğrulup sigarasından derin bir nefes çeken idris:
- Penum kinum geçmiştur da!!