Ey güzel Ülkem, ey halkım sana ne diyeceğimi bilemiyorum!..
Bir haftadır hem özel işlerim hem de fırsat bu fırsat deyip gezilerim ile Ege ve Ak Deniz kıyılarının altını üstüne getirdim. 
Gördüklerim, duyduklarım ve yaşadıklarım, belki birçoğunuzun yaşamı; belki birçoğunuzun yakınının yaşadığı.
Evet, mahallenin delisi, salağıyım ya ben, bildiklerimi anlatayım
1-Artık ülkemize Avrupalı turist gelmediği için, yaz sezonu dışında açılan turistik oteller Eylül'den bu yana, peyderpey kapanıyor. Yılbaşında da bu kapanışlar zirve yapacak. 
Bu Ülkenin milli gelir sorunu.
2- Eskiden turizm sezonu 6-7-8 ay gibi uzardı. Mayıstan Kasım, Aralık ayına kadar. Dolayısı ile buralarda çalışanlar 3-4-5 aylık izinli ya da geçici işçi olarak çalışırlardı. Kapanan tesis sayısı da sınırlı olurdu.
3-Oysa şimdi hem kapanan tesis sayısı çığ gibi büyümüş, hem de çalışma süresi kısalmış.
Alanya'dan, Kemer'e kadar işin ilgilileri, sektör ya da sendika bir baksın da iki kelam etsinler, benim gibi aklı kıtlara söz kalmaması için.
Ama ben gördüklerimi ve bildiklerimi yazayım. Bir elin kaç parmağı var ise onu geçmiyor. (Lara-Kundu ve Belek hariç).
Her kapanan otel, çalışanının yüzde 15-20'sini aktif tutar. Gerisi; lafı aleni söylersek kapıya konmuş, usturuplu söylersek izinli.
Bu bölgede ki otellerinde yüzde 80'inin kapanacağını tahmin edersek, sokaklarda ki işsiz sayısını siz hesap edin.

Ya sahiden, hangi sınır kapısı açıldı, kapanmıştı?
İlahi Bülent Tezcan Bey, sen ne dedin ya. Nasıl dedin. Kime dedin? 
Bunu B.Tezcan nasıl söyler, kime söyler ya?
5 bin kişi ile nereye gidiliyordu ya?. Kim gitti, nasıl gitti?
İYİ, iyi mi olacak, kötü mü?.

Dam başında saksağan vur beline kazmayı!..

Siz bunlara bakın ya. Nasıl olsa,, bankalardan aldığınız kredilerin ödeme vadesi gelmez. Gelse de icra iş yerine gelir, o sırada da siz yoksunuz zaten.

Bu kış sahilleri pek hayırlı günler beklemiyor.
Binlerce İŞSİZ!..
Onlarca kapalı OTEL/Tesis
İcraya konulan ama olmayan maaşlar.

ve MESELA ANTALYA'da MUTLU BİR ORTA DOĞULU.

İşin içinde ben çıkamadım. Bir çıkan olur ise söylesin de bilelim.
Eyyy, iş kolları temsilcileri,
Eyyy, Meslek odaları,
Eyyy, sendikalar,

Yurttaşlara bir şey demeyeceğim. Onlar, ülkenin seçim işleri ile ilgililer. Çok önemli işleri var.

Mesela, Antalya'da kaç tane İSTİHDAM BÜROSU açılmasına izin verildi? Neden verilmedi?
İŞKUR, yıllık izinde olduğundan bu kadar İŞÇİ istihdamı nasıl ve kimler aracılığı ile yapılır?
Devletin 
Çalışanına sağladığı teşvikler nelerdir?
İşverenine sağladığı teşvikler nelerdir?

İşverenin siyasi tercihi nedir, kimdir?
Çalışanın siyasi tercihi nedir, kimdir? Bilen var mı?

Bilseler de ne işe yarar.

12 Eylül, kötü siyasiler yüzünden olmuştu değil mi?

Bak siyasiler olmayınca, yöneticiler ne güzelde ülkeyi idare ediyorlar.

"DERTLERİ ZEVK EDİNDİM,
BEN DE NEŞE NE ARAR.
ELEM DOLU GÖNLÜMDE,
GİTMİYOR HATIRALAR".

Nereden mi çıktı. Bilmem. İşte öyle. Ben şarkının müziğinin zevkini çıkartıyorum. 
Siz de sözlerine takılın ya. Bana ne?