Öncelikle sonun nedir? Bir şekilde cinsel tacize / saldırıya maruz kalmış çocukların, güya sorunlarını halledermiş gibi yaparak tacizcileri yasal zorunluluktan (ceza) kurtarmak. Affetmek mi?
Yaşı herkesçe hem fikir olunamayan; bir çocuğun cinsel taciz/ tecavüz edilmesi, cinsel bir suç mudur, yoksa başka bir şey midir?
O zaman doğru soru cinsellik nedir?
insanoğlu da bütün canlılar gibi iki cins yaratılmıştır/.olmuştur. Çünkü bütün canlılar bu iki cins(erkek/ kadın) in birlikteliği ile çoğalır, neslini devam ettirir. Ürer.
İnsanoğlunun ilk cinsel birlikteliği, neslini devam ettirme amaçlıdır. Ve bu eylemde seçici olan taraf KADINDIR! ve neslini, devam ettirmek için, en güçlü erkeği seçip, en güçlü dölü almak zorundadır..
Yani ilk çağlarda, cinsel birlikteliğin sebebi, insanoğlunun neslini devam ettirmek içindir. Zaman ile korunma içgüdüsü ve gerekliği ile ilk insanlar önce mağara, ağaç kovuklarında yaşamış iseler de , zaman ile yerleşik düzene geçilerek, feodalite ile birlikte Aileler, sülaleler oluşmuş ve insanoğlu sağlıklı ve huzurlu yaşamak için kendisine bir takım kurallar oluşturmuştur.
Yerleşik aile düzenine geçilerek Mal, Mülk edinme ve Ailelerin oluşması ile kan bağına bağlı birliktelikler önem kazanmıştır. Bu yüzden de, ilk başta kadının neslinin devamı için olan bir erkek ile birlikteliği zaman ile ailenin devamı biçimine dönmüştür. Burada da, Neslin/ ailenin/ sülalenin devamı erkeğin fiziki gücüne de dayanan ataerkil toplumların oluşmasına sebep olmuştur.
Artık kadının bir erkek ile cinsel birlikteliğinin niteliği değişmiştir. Ortaya, ahlak gibi ortak kurallar çıkmaya başlamıştır.
Toplumların yaşadığı yerlere ve zaman bağlı olarak bir çok şey gibi cinsellik de değişim ve dönüşüm geçirmiş, yaşanması bir takım kurallara bağlanmıştır.
Sosyolojik olarak feodal topluma geçilmesi ve dinlerinde toplumların yaşam biçimlerini belirlemeye başlaması ile bir ahlak kavramı oluşmuştur.
Bir kadının, toplumsal olarak kendisi için belirlenmiş / eş olarak seçilmiş erkek dışında bir erkek ile cinsel birlikteliği ahlaksızlık olarak tanımlanır ve cezalandırılırken; 
Örneğin ESKİMOLARDA, bir Eskimo ailesi, kendilerine misafir olarak gelen bir avcıya en değerli armağan olarak, evin kadını ya da kızını cinsel olarak birlikte olması için gece yatağına yollamaktadır. Avcının kabul etmemesi ise çok büyük bir hakaret olarak sayılmaktadır. (Eskimoların karlar içinde çok nadir aileler olarak yaşaması, neslin devamı için gereken seçici ve güçlü dölün alınması, genetik hastalıkların önlenmesi gibi bir gereklilik de hiç de yabana atılır bir gerekçe sayılmasa gerek.)
Görüldüğü gibi feodaliteyi yaşayan bizim gibi toplumlarda kadının erkek ile cinsel birlikteliği eşi dışındakilere yasak olarak ahlak yasaları ile belirlenirken, Eskimolarda bir kadının misafir gelen başka bir erkeğe gece cinsel birlikte olması için sunulması asırlardır bir gelenek olarak yaşamaktadır. Kaldı ki, Afrika ve Asya'da ANAERKİL toplum ve kabileler de evin reisi kadın olup, kaç ya da hangi erkeği seçeceği kadına ait bir karardır.
Görüldüğü gibi, cinsellik konusunda, taraflar kadın ve erkektir. Çocukların cinsel bir unsur olarak kabul edilmesi insan doğasına terstir. Yani bir hastalık ya da olağan olmayan bir şeydir.
Bu günler, çocuklara cinsel taciz ve idamı tartışmanın yerine, bu toplumsal hastalık ve sorunu tartışsak mı?
Çünkü sorun, olağan olamayan bir cinsellik durumuna gelip dayanmaktadır. Elbette ki toplumu geren ve üzen bu haksız; ahlaki olmayacak yasal düzenlemeden tez elden vazgeçip, sorunun çözümüne yönelik eğitime önem verilmelidir. İlk çağlarda olmayan bu sapıklık sorunu, toplumsal yaşam ile birlikte ortaya çıktığına göre, çözümü de toplumun eğitimi ile olacaktır.
Acaba, ağaçlara bakar iken ormanı mı görmezlikten geliyoruz?