Feminist
düşüncenin ateşli savunucu olarak bilinen, sürekli kadın haklarını gündem
getiren Duygu Asena, 1987’de
yayımlanan kitabına ‘Kadının Adı Yok’
adını vermişti.
Genç yaşta hayatını yitiren Duygu Asena’nın bir yılda 40 baskı
yapan kitabını ‘Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan
Koruma Kurulu’ tarafından ‘muzır’ bulunarak satışı yasaklanmıştı..
‘Kadının Adı Yok’ mahkeme tarafından
aklandı ve 53’ncü baskıya ulaştı.
‘Kadının
Adı Yok’ Almanca, Hollandaca ve Yunanca’ya çevrildi, filme çekildiğinde gişe
rekoru kırdı..
Aradan tam 20 yıl geçti, Türkiye’de hala
kadının adı yok..
Türkiye’de kadınlar haklarını yeterince
kullanamadığı gibi özellikle AKP iktidarı döneminde geriye gitti..
Bizde
kadın hakları Büyük Kurtarıcı Ulu Önder Atatürk’ün önderliğinde Kadına Seçme ve
Seçilme Hakkı’nın tanıdığı 5 Aralık ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, biraz
da Anneler Günü’nde konuşulur, bu iki günde kadına yönelik yakışıklı demeçler
verilir, kadına övgüler düzülür, ertesi gün unutulur.
Türkiye’de gerçekten kadının adı yok..
Kadını
sosyal hayattan dışlamak, eve kapatmak AKP iktidarında bir hükümet politikasına
dönüştü..
Hükümetin tutumu nedeniyle istisnalar
dışında kadın yönetim kademelerinden de soyutlandı..
Kadınlara haksız ediyoruz..
Madem
ki ülke nüfusunun yarısı kadın, kadınlar hayatın her alanında erkeklerle eşit
temsil edilmeli..
Türkiye
genelinde olduğu gibi Antalya’da da kadının adı yok..
Kamu ve özel sektörde yönetici konumunda
olan kadın sayısı bir elin parmaklarını zor geçer..
Siyasette de durum pek farklı değil..
Siyasi partilerin yönetimlerinde kadın
üyelerin sayısı ya çok az, ya da etkisiz görevdeler..
Büyükşehir ve ilçe belediye meclislerinde de kadınlar
azınlıkta..
Artık bu tablonun değişmesinin zamanı geldi
geçiyor bile..
Antalya siyasetine mutlaka kadın eli
değmeli..
Siyasi partilerin başkanlık koltuğuna bir
kadın oturmalı..
Antalya’ya kadın bir belediye başkanı çok
yakışır..
Antalya’nın halen 2 kadın milletvekili
var..
AKP’li
Gökcen Özdoğan Enç ile Sena Nur Çelik Antalya’nın iki kadın milletvekili..
MHP’de
Nesrin Ünal 1999 seçimlerinde Antalya Milletvekili olarak parlamentoya
gitmişti..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cinsiyet kotasını en sağlıklı ve en tutarlı bir
şekilde getiren partinin CHP olduğunu söylüyor.
Kılıçdaroğlu, başkan olmasının ardından ilk kurultayda
yüzde 33 cinsiyet kotası getirdiklerini vurguluyor..
Marifet kotayı getirmek değil, uygulamak..
CHP
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Parti Meclisi’ne(PM)cinsiyet
kotasından girmişti..
Demek ki CHP Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği kotayı sağlıklı
ve tutarlı şekilde getirememiş..
Önce de vurguladığımız gibi Antalya’ya bir
kadın belediye başkanı çok yakışır…
Türk
Üniversiteli Kadınlar Derneği(TÜKD)Antalya Şube Başkanı Ayla Yüksel de böyle düşünüyor..
Bakınız Ayla Yüksel, 5 Mart Kadına Seçme ve
Seçilme Hakkı’nın verilişinin 83’ncü yıldönümünde Akdeniz GERÇEK’a yaptığı özel açıklamada ne söylüyor :
“Antalya’yı
artık bir kadın belediye başkanının yönetmesinin zamanı geldi ed geçiyor bile”
Yüksel, şöyle sürdürüyor sözlerini :
“Ama bu sadece kadınların dile getireceği bir
şey değil. Herkesin dile getireceği bir olgu bu. Niçin bir kadın belediye
başkanı olmasın ki? Antalya’da o kapasitede çok sayıda kadın olduğunu düşünüyorum.
önümüzdeki
dönem için bütün partilerin herkesi kucaklayabilecek, sabırlı, sevgi dolu,
sistemli, disiplinli ve projelere dayalı çalışabilecek kadın siyasetçileri
belediye başkan adayı yapmasını bekliyoruz. Çünkü böyle bir belediye başkanına
şiddetle ihtiyaç var”
Ayla Yüksel’in de söylediği gibi
Antalya’ya, Antalya siyasetine kadın eli değmesinin zamanı geldi de geçiyor
bile..
Antalyalı
kadınlar, artık siyasetin bir erkek uğraşı olmadığını 2019 seçimlerinde hem
sahada hem de sandık başında göstermeli..
Siyasete kadın eli değerse erkek egemenliği
de sona erer, ayak oyunları, kirli ilişkiler, koltuk pazarlıkları biter,
siyaset daha düzgün, daha temiz, daha
disiplinli ve daha ciddi yapıyor..
Buna hepimizin ihtiyacı var..
Bunun için de kadınların bu davaya inanması
gerekli..