-Bunlar istemezükçü

-Bunlar her şeye karşı

-Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar..

-Yatırım ve hizmet düşmanları..

Rantçıların, yandaşların ve havuz medyasının doğal ve kültürel değerlere sahip çıkan kişi ve gruplara yönelik tepki söylemlerinden bazıları bunlar..

Siyasal iktidar ve destekçileri çevrecilerden, aktivistlerden ve onlara destek verenlerden çok korktukları için sürekli hakaret etmeye, aşağılamaya, kamuoyu önüne itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar..

Pekala yılmak var mı ? Hayır..

Doğruları düşünen ve savunanlar asla korkmaz, baskı ve zulümden olumsuz etkilenmez.

Tıpkı bugün Muratpaşa Belediyesi’nin Değirmenönü Kültür Merkezi’nde ‘Antalya Hepimizin’ panel ve forumu düzenleyen Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu(DEKAP)gibi.

Saat 13.00’da başlayacak panel ve forum..

DEKAP, halka “Antalya’nın doğal ve kültürel değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz” çağrısında bulunduğu etkinlik için çok çarpıcı görüşlerin yer aldığı bir broşür hazırlamış.

Çok önemsediğim ve her cümlesine imzamı atacağım bröşürden dikkat çekici bazı ifadeleri paylaşmak istedim.

-Ormanlarımız, kıyılarımız, milli parklarımız, akarsularımız, tarım arazilerimiz, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarımız, meralarımız pazarlanacak meta anlayışıyla sermayeye 49 yıllığına peşkeş çekilmektedir..

-Sermaye, maden, taş ocağı ve mermer çıkarmak, HES yapmak, termik ve nükleer santral kurmak, köprü ve otoyol yapmak, havaalanı inşa etmek gibi gerekçelerle ormanlarımızı, derelemizi, tarım arazilerimizi, adeta kevgire çevirmekte, yaşam alanlarından insanları ve yaban hayatını göçe zorlamaktadır.

-Başta Kırkgöz olmak üzere tüm su kaynaklarımızın kurutulmasına, kirletilmesine razı olmayacağız. İçme ve kullanma su kaynaklarının bulunduğu havzaların imara açılması, Düzlerçamı ornmanlarının kullanıma açılması, düdenlerin mutlak koruma sınırlarının kaldırılması gibi kararlara ve planlara rıza göstermeyeğiz.

-Başta Boğaçayı Projesi olmak üzere Boğaçay havzasının betonlaştırılarak yeni rant alanları yaratılmasına rıza göstermeyeceğiz.

-Konyaaltı ve Lara sahilleri halkın elinde kalan son sahiller olup, bu plajların Kıyı Kanunu’na  aykırı bir şekilde özelleştirilmesine, kruvaziyer limanı yapılarak betonlaştırılmasın rıza göstermeyeceğiz.

Antalya’da ve bir çok ilde uygulanan çoğunlukla da halkın yerinden edilmesine yol açan, halkın bilgisi olmadan hazırlanan ve halka dayatılan özünde sermaye şirketlerine çıkar sağlayan Kentsel Dönüşüm ve Kentsel Dönüşüm projelerine razı olmayacağız.

-Antalya’nın ekolojisinin baştan aşağı geri dönülmez bir şekilde tahrip olmasına neden olacak çılgın projelere seyirci kalmayacağız.

-Antalya’yı doğacak çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek kuşaklara, doğal haliyle, güzellikleriyle teslim etmek istiyoruz.