Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO)Başkanı Davut Çetin, geleneği bozmadı, hem Antalya ekonomisini hem 1000’den fazla işyeriyle gerçekleştirilen piyasa anketi sonuçlarını, hem de 2018 beklentilerini paylaştı.

Çetin, anketin sonuçlarını açıklarken yaptığı şu çarpıcı tespiti yaptı:

“Piyasa anketini çok önemsiyorum. Çünkü merkezdeki ticaret ve sadece ekonomi değildir”

Aynı zamanda kentin sosyal hayatıdır, kültürünün bir parçasıdır.

Bir kez daha altını çizerek şunu vurgulamakta yarar görüyorum:

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, kentin göbeğinde Cengiz Toytunç Caddesi’nde bunun eski hizmet binasını kültür ve sanat yuvası olarak değerlendirerek, müthiş bir iş yaptı.

Antalya Kültür Sanat’ı(AKS) Antalya’ya ve Türkiye’ye kazandıran ATSO eski Başkanı Çetin Osman Budak ve yönetimi ile şimdiki Başkan Davut Çetin ve yönetimini ayakta alkışlıyorum.

Her şeye para gözüyle bakılan bir süreçte, üyelerinin tamamı işadamı olan bir kuruluşun

Böyle anlamlı, bir o kadar da cesaretli karar alması ve uygulaması gerçekten övgüye değer..

Davut Çetin, Antalya’nın 2016’da bir turizm krizi yaşadığını yineleyerek, şunları şöyledi :

“2016, Antalya’nın en azından son 20 yılda görmediği bir krizdi. Türkiye’nin 2001 ve 2009 krizleri bile böyle değildi. 2016 krizinin etkileri Antalya’da Türkiye ekonomisine göre çok ağır oldu. Tarımsal ihracat ve turizmde yaşanan sorunlar doğrudan kent ekonomisini etkiledi. Yabancı turist sayısında 10 yıl geriye, 2006 yılına geri döndük. Bir çok otel sezonda bile kapalı kaldı”

ATSO Başkanı Çetin’in yoğun mesai harcandığı, ciddi emek verildiği gözlenen değerlendirme toplantısına yoğun bir medya çalışanı katıldı..

Kimi haberciler ve  de yorumcular, Çetin’in ATSO seçimleri ile ilgili açıklamalar yapmasını beklediler..

Beklediler ki Çetin, Bahar’a çatsın, ortalık karışsın ve bu kargaşadan iktidar partisi de nemalansın..

Davut Çetin, bu tuzağa düşmedi, amacını ve saygı sınırlarını zorlayan bazı soru ve yorumlara sakin, olgun ve doyurucu yanıtlar vererek, havuz medyasının beklentilerini boşa çıkardı.

Antalyalı olarak beni bu kentin insanları, bu kentin esnafı, bu kentin emekçisi, işvereni ilgilendiriyor..

Öncelik elbette ekonomi, Antalya’nın geleceğinin garantiye alınması..

Elbette AVM’lerden söz ediyorum..

Antalya’da mantar gibi çoğalan, caddelerden sokak aralarına kadar kenti çepeçevre saran AVM’ler konusunda ATSO’nun Başkanının görüşleri dikkat çekici:

“Her sokakta zincir market ama sevdasından vazgeçmeliyiz. Yerel yönetimler, ticari alan planlarını ve işyeri açılış izinleri kurallarını gözden geçirmelidir. Antalya olarak AVM’lerin yeri konusundaki ezberimizi tartışmaya açmalıyız”

Pekala çözüm ne ? ATSO Başkanı şu önerileri getiriyor:

“Mahalle içlerinde esnaf çarşıları kurarak, işyerlerini esnafa düşük kira ile vermeliyiz. Hatta el emeği ile çalışan zenaatkarlardan kira, elektrik ve su parası almamalıyız. Kent merkezinde cadde alış verişi için her caddeyi bir AVM gibi planlamalı ve tek elden yönetmeliyiz. Markalar caddesi, markalar sokağı yaratmalıyız. Kaleiçi ve Kalekapısı esnafının özgün,markalı ürünlere geçmesini sağlamalıyız. Kent merkezindeki ticaretin bir kuralı, bir kalitesi,bir kriteri olmalıdır”