Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu(DEKAP)halkı doğal ve
kültürel değerlere sahip çıkmaya davet amacıyla bugün ‘Antalya Hepimizin’ panel
ve forumu düzenliyor. DEKAP tarafından etkinlikle ilgili olarak hazırlanan
broşürde, “Antalya sahipsiz değildir. Antalya’yı doğacak çocuklarımıza,
torunlarımıza, gelecek kuşaklara, doğal haliyle, güzellikleriyle teslim etmek
istiyoruz” denildi.
ANTALYA HEPİMİZİN PANELİ
Değirmenönü Kültür Merkezi’nde saat 13.00’da başlayacak
ve moderatörlüğünü Yard. Doç. Dr. Hafize Öztürkmen’ yapacağı etkinlikte
Kentleşme ve Çevre Sorunları Uzmanı Prof. Dr. Gülser Öztunalı Kayır, TMMOB
Yönetim Kurulu Üyesi Şehir Plancısı Dr. Ümit Özcan, Antalya Kent İzleme
Platformu Kurucusu Avukat Mustafa Şahin ve Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu’ndan
Mimar Birsen Tanyeri panelist olarak katılacaklar..
YENİ RANT ALANLARINA
HAYIR
Derelerin Kardeşliği Antalya Platformu’nca hazırlanan
bröşürde ,”Başta Boğaçayı Projesi olmak üzere Boğaçay havzasının
betonlaştırılarak yeni rant alanları yaratılmasına rıza göstermeyeceğiz.
Konyaaltı ve Lara sahilleri halkın elinde kalan son sahiller olup, bu plajların
Kıyı Kanunu’na aykırı bir şekilde
özelleştirilmesine, kruvaziyer limanı yapılarak betonlaştırılmasına, SİT alanının talan edilmesine rıza
göstermeyeceğiz” denildi.
----------------------------
Muratpaşa Belediyesi Değirmenönü Klütür Merkezi, bugün saat
13.00’da çok önemli bir panel ve foruma
ev sahipliği yapacak. Derelerin Kardeşliği Antalya Platformu(DEKAP) tarafından
‘Antalya Hepimizin’ panel ve forumu düzenleniyor. Halkı Antalya’nın doğal ve kültürel
değerlerine sahip çıkmaya davet amacını taşıyan ve moderatörlüğünü Yard. Doç.
Dr. Hafize Öztürkmen’in yapacağı
etkinlikte Kentleşme ve Çevre Sorunları Uzmanı Prof. Dr. Gülser Öztunalı Kayır,
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Şehir Plancısı Dr. Ümit Özcan, Antalya Kent İzleme
Platformu Kurucusu Avukat Mustafa Şahin ve Derelerin Kardeşliği Akdeniz
Platformu’ndan Mimar Birsen Tanyeri panelist olarak katılacaklar..
ANTALYA HEPİMİZİN
Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu(DEKAP)tarafından
hazırlanan broşürde Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Antalya’da özellikle
son on beş yılda kent kimliğini oluşturan değerlerin hızla yitirildiği
vurgulandı. Ormanların, kıyıların, milli parkların, akarsuların, tarım arazilerinin
yaban hayatını koruma ve geliştirme sahalarının meraların pazarlanarak meta
anlayışıyla sermayeye 49 yıllığına peşkeş çekildiği belirtilerek, “Antalya’nın
ekolojisinin baştan aşağı geri dönülmez bir şekilde tahrip olmasına neden
olacak çılgın projelere seyirci kalmayacağız” denildi..
ANTALYA SERMAYENİN DEĞİLDİR
DEKAP’ın broşüründe “Antalya’yı doğacak çocuklarımıza,
torunlarımıza, gelecek kuşaklara, doğal haliyle, güzellikleriyle teslim etmek
istiyoruz. Toroslardaki ormanlar, akarsular, sırf daha fazla inşaata malzeme
sağlasın diye deşil deşik edilmesin istiyoruz.
Başta Boğaçayı Projesi olmak üzere Boğaçay havzasının betonlaştırılarak
yeni rant alanları yaratılmasına rıza göstermeyeceğiz. Konyaaltı ve Lara
sahilleri halkın elinde kalan son sahiller olup, bu plajların Kıyı
Kanunu’na aykırı bir şekilde
özelleştirilmesine, kruvaziyer limanı yapılarak betonlaştırılmasına 1. derecede SİT alanının talan edilmesine
rıza göstermeyeceğiz. Dereler özgür akarak doğaya milyonlarca yıl olduğu gibi
can versin istiyoruz. Tarımla geçinen halkın tarımsal faaliyetini
sürdürebilmesini, portakal bahçelerini, nar bahçelerini, seraları
koruyabilmesini istiyoruz. Antalya’nın kimliğini oluşturan 1. Derecede SİT
alanı olan falezlerin önüne beton dolgu yapılmasına asla razı olmayacağız”
görüşüne yer verildi. (Vahide YANIK)