“Kıyı Bölgelerinde Mimarlık: Akdeniz’in Doğa Ve Kültür Değerleri Risk Altında” paneli, 16 Aralık Cumartesi günü Manavgat’ta Manavgat Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Panele ülkenin konusunda uzman bili insanları katılacak.

 

Manavgat’ta gerçekleştirilecek “Kıyı Bölgelerinde Mimarlık: Akdeniz’in Doğa Ve Kültür Değerleri Risk Altında” panelinin açılış konuşmalarını Manavgat Mimarlar Odası Antalya Şubesi Manavgat Temsilcisi Ayşe Betül Sarıkaya, Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Özge Köksal, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu ve Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in yaptığı panele ülkeni önemli uzmanları katılacak. Panelin sabah yapılan oturumuna Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Deniz İnceday, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Prof. DR. İclal Dinçer, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Alper Ünlü ve Ziraat Mühendisleri Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer katılarak görüşlerini anlatacak.

 

FORUM SAAT 16.00’DA

Öğleden sonra yapılacak ikinci oturumu ise mimar Mehmet Osman Aydın yönetecek. Oturuma Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik, Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden Özgür Ediz ve Şehir Plancıları Odası Antalya Temsilcisi Ebru Manavoğlu katılacak. İkinci oturumun ardından saat 16.00-17.00 arasında Erhan Karakaya’nın yönetiminde forum gerçekleştirilecek.

 

KHK’LERLE GÜVENCE KALKIYOR

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden (TMMOB) yapılan açıklamaya göre kentsel ve kırsal alanları, tabiat varlıklarının koruma alanlarının, ormanların, kıyıların, milli parkların, doğal sit alanlarının rant alanı haline getirildiği, doğal değerlerin yok olmaya yüz tuttuğu, kentsel, kırsal çevre sorunlarının hızla arttığı belirtilerek şöyle denildi: “2011 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ve ardından 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun değiştirilmesi ile koruma politikalarında var olan güvenceler de ortadan kaldırılarak yeni bir süreç başlamıştır. Doğal ve yapılı çevre üzerinden sağlanacak gelirlerin artırılabilmesi için yapılan yasal düzenlemelerle nükleer santraller, köprüler ve otoyollar, havaalanları, hidroelektrik santraller, kanallar gibi birçok projenin sınırsız uygulanabilmesi amacıyla koruma mevzuatı değiştirilmekte; proje alanlarındaki doğal çevrenin kamusal niteliklerinin kaldırılabilmesinin ve amaçları dışında kullanılabilmelerinin, yapılaşma alanlarına dönüştürülmelerinin önü açılmaktadır.”

 

ÇILGIN PROJELERLE YOK EDİLİYOR

“Kamu yararının gözetilmesi öncelikli olan yeşil alanlar, milli parklar, ormanlık araziler, kıyılar ve sahil şeritlerinde yapılaşmanın önünün açılabilmesi için; sit alanı, tabiatı koruma alanı, milli park gibi statüleri kaldırılmakta veya değiştirilmektedir. Akdeniz Bölgesi’nde, turizm tesisleri için doğal alanların yapılaşmaya açılması ile başlayan tahribat; nükleer santral, hidroelektrik santral inşaatları; yeşil alanlar ve milli parklarda yapılaşma, deniz dolgu alanları oluşturulması, taş ve mermer ocağı faaliyetleri ile sürdürülmüştür. Tüm bu faaliyetlere ek olarak; yerel yönetimlerce planlanan çılgın projeler yoluyla su havzalarının yok edilerek, sahil şeridinin yat ve kruvaziyer limanları için yapılaşmaya açılması gündeme getirilmiştir. Bölgeyi ticaret ve turizm merkezi haline getirmeyi hedefleyen düzenleme ve uygulamalar; Akdeniz’in doğal ve kültürel değerlerine geri döndürülemez biçimde zarar verecektir.”

 

ÖNCELİK KIYILARIMIZ

“Oysa merkezi-yerel kamusal politikaların; tarihi ve doğal güzelliklere, kentlerin ortak belleği olan kamusal mekâna ve yapılı çevreye, kültürel yapıya değer veren planlama süreçleri ve koruma yaşatma projeleri oluşturması, tüm bu değerleri anlamaya yönelik farkındalığı hayata geçirecek program ve etkinlikleri kurumsallaştırarak sürdürmesi gereklidir. Mimarlar Odası; kamu yararına ve toplum hizmetinde yürüttüğü çalışmalar kapsamında; kıyı bölgelerimizin ve ülkemizin geleceğinin değerlendirilebilmesi ve sorunlara karşı ortak çözümler üretilebilmesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda kentlilerin, kentli kuruluşların, ilgili tüm kesimlerin katılımını içeren ve merkezi-yerel yönetimlerle, bilim insanlarıyla, sanat çevreleriyle, sivil toplum hareketleriyle işbirliği kurulmasını hedefleyen “Kıyı Bölgelerinde Mimarlık” etkinlikler dizisi gerçekleştirilmiştir. Sermaye ve finans odaklı yapılaşma ve planlama süreçlerinin en çok etkilediği alanların yer aldığı kıyı bölgelerimizde gerçekleştirilen bu etkinlikler; ilk olarak Muğla’da, -Balıkesir’de ve Trabzon’da düzenlenmiştir.” Kubilay ELDEMİRCİ

Editör: TE Bilisim