ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya’nın değerinin iyi bilinmesi gerektiğini belirterek,” Antalya olarak turizmde ve tarımda dünya birinciliğine oynamalıyız. Konut sektöründe İstanbul ve dünya kentleriyle yarışmalıyız. Türkiye’nin en güzel kenti olduğumuzu da aklımızdan çıkarmayalım” dedi.
ATSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı Meclis
Başkanı Süleyman Özer'in başkanlığında, Meclis Üyelerinin yoğun katılımıyla
gerçekleşti. ATSO’nun Kasım Ayı meclis toplantısına Borsa İstanbul Yönetim
Kurulu Başkanı ve Türkiye Varlık Fonu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Himmet
Karadağ konuk oldu. Meclis toplantısında konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, Türk
sermaye piyasasını yöneten Karadağ’ın 1991 yılında Antalya lisesinden mezun
olduğunu belirterek, “Hemşerimiz olduğunu birkaç ay önce Odamızı ziyaretlerinde
öğrendik. Meclisimize davet ettik. Sağ olsunlar bizi kırmadı ve bugün
Meclisimiz için geldiler. Halk olarak parayı arsaya, araziye, konuta, dövize ve
altına yatırıyoruz. Mali varlığımızda hisse senetlerinin payı sadece yüzde 5.
Bu yapıyı hep beraber değiştirmemiz, borsaya daha fazla ilgi göstermemiz önemli
bir gerekliliktir. Sayın Karadağ bu konuda bizzat çaba harcamaktadır. Bu
çalışmaları hakkında bize bilgi verecektir” dedi.
TURİST
SAYISI 10 MİLYONA ULAŞTI
Antalya’nın turist sayısında şu anda
Gazipaşa ile birlikte 10 milyona ulaştığını belirten Çetin,’’ Geçen yıl kayıtlı
istihdamda yüzde 9 azalma vardı, bu yıl çalışan sayısı yüzde 10, esnaf ve
işveren sayısı yüzde 8 artmış durumda. KDV tahsilatı, ihracat verileri de 9
aylık dönem itibariyle olumludur. Konutta duraklama burada da görülmektedir.
Yabancılara konut satışı bir ara düşmüştü, biraz toparlanmaya başlandı. Bu yıl
10 ayda yabancılara 3 bin 800 konut satışı yaptık. Eskiden yabancıya konut
satışında Antalya açık farkla birinci sırada olurdu, şimdi İstanbul fark
atıyor. Bu konuda Antalya olarak tekrar çaba harcamalıyız. Tarım ihracatı
konusunda sebzede durum iyi, fakat narenciye ihracatı iyi değil. Ekim ayında
Türkiye'nin domates ihracatı yüzde 46 oranında artmıştır. Türkiye rakamını
veriyorum, çünkü artık bizim meyve ve sebzemizin önemli kısmı diğer iller üzerinden
ihracata gitmektedir’’ şeklinde konuştu.
GASTRONOMİ
FUARINA İHTİYAÇ VAR
Antalya’da şirket ve işyeri sayısının
sürekli arttığını ifade eden Çetin, “Şirket sayısının artması rekabetin
artması, mevcut şirketlere düşen kısmın azalması demektir. Geçen yıl turizmde
yangın vardı ve başka şey konuşmadık, şimdi artık oturup, kent merkezinde
turizmi, ticareti, gastronomiyi, ulaşım altyapımızı hep beraber yeniden gözden
geçirmemiz gerekiyor. İzmir gastronomi fuarı yapıyor. Antalya olarak bizim de
Vedat Milor gibi uzmanların katılacağı bir gastronomi festivaline ihtiyacımız
var. Kent turizminin en önemli unsurlarından birisi gastronomidir ve Antalya’da
yaşayanlar bile Antalya’nın şeflerini, geleneksel tatlarını tanımıyor” dedi.
KARAMSAR
OLMAMALIYIZ
Çetin, Antalya ticaretinde güncel olarak
sıkıntı yaşansa bile gelecek için karamsar olunmaması gerektiğini altını çizdi.
Çetin şöyle dedi: “Gelecek yıl turizmde tahminler son derece olumludur. Bazı tur
operatörlerinin erken rezervasyonlarında yüzde 40’a varan artışlar
görünmektedir. İngiltere pazarında Türkiye yükseliştedir. İspanya’da fiyatların
yükselmesi nedeniyle Almanya pazarında tur operatörlerinin karları Türkiye’ye
bağlı hale gelmiştir. Tarımda da geçen yıldan daha iyi fiyatlar ve gelir
göreceğimize inanıyorum. Tarım sektörü için çok önemli bir konu olan Tarım
Organize Sanayi Bölgeleri yönetmeliği çıkmıştır. Bu yönetmelik hayvancılık,
sera üretimi gibi alanlarda tam donanımlı bölge kurma imkânı getirmiştir. Bu
konuda hemen bir çalışma grubu oluşturup, çalışmaya başlamamız gerekiyor.”
DÜNYA
KENTLERİYLE YARIŞMALIYIZ
Antalya olarak turizmde ve tarımda dünya
kentleriyle yarışmalıyız diyen Çetin, şöyle devam etti: “Biz de bir Bio Antalya
markası üzerinde çalışmalıyız. Bizim öncelikle Antalya’nın değerini bilmemiz
gerekiyor. Bugünlerde televizyonda Güney Doğu’da bir konut projesinin reklamını
görüyoruz. Hem kentin hem projenin reklamı yapılıyor. Biz Antalya olarak
turizmde ve tarımda dünya birinciliğine oynamalıyız. Konut sektöründe İstanbul
ve dünya kentleriyle yarışmalıyız. Türkiye’nin en güzel kenti olduğumuzu da
aklımızdan çıkarmayalım. Yapmamız gereken tek şey her konuda ve her sektörde
kalite artışına yatırım yapmaktır. Ticarette, tarımda, kent turizminde bize
düşen, işadamlarına düşen daha çok iş var. Bunları daha geniş olarak
konuşmalıyız, konuşacağız. Yapılacaklar belli, önemli olan birliktelikle
ortaklıkla güçlenmektir.” Deniz TOPKAYA