Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı ve Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu Başkanı Ebru Manavoğlu, kıyıların halkın kullanımına açık bir kamu alanı olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, “Konyaaltı ve Lara sahili Antalya kentinin en önemli sahillerinden olup buraların halka açık, serbest kullanımının sürdürülmesinden ödün verilmemelidir” dedi.

 

 

Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı ve Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu Başkanı Dr. Ebru Manavoğlu, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Antalya özelinde bir takım önerilerde bulunurken, bir şehir plancısı olarak kentle ilgili yaşadıkları kaygılara da dikkat çekti. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının Türkiye nüfusunun da yüzde 92’sinin il ve ilçe merkezlerinde yaşadığını belirten Manavoğlu, “Antalya kenti ülke ortalamasının üzerindeki nüfus yoğunluğuyla, her yıl artan nüfusuyla son 50 yılda hızlı bir değişim ve dönüşüm geçirmiş ve geçirmeye devam etmektedir. Değişen ihtiyaçlar ve beklentiler kentleri yeniden şekillendirmekte, bu süreçte, doğal alanlar, kıyılar, hassas alanlar, yeşil alanlar, orman ve tarım alanları önemli bir baskı altında kalmaya devam etmektedir” dedi.

 

OLDUBİTTİ YAKLAŞIMDAN VAZGEÇİLMELİ

Kentsel planlama çalışmalarında, kamu yararının planlamanın ve şehirciliğin esas ve ilkelerinin temelinde yer alması, kamunun yararının her durumda kişisel çıkar üzerinde tutulmasının sağlanması gerektiğini belirten Manavoğlu, “Antalya kenti gelişimini sürdürülebilir kılması için öncelikle yönetimlerin de bu anlayışa sahip olması ve Antalya kenti önceliklerinin ve ihtiyaçlarının teknik ve bilimsel veriler göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerekmektedir. Antalya kentinin en önemli sorunu olan taşkın ve afetlere karşı önlemlerin, ivedi olarak ve doğal çevreye zarar vermeyecek projelerle alınmalıdır. Kıyılarımızın halkın kullanımına açık bir kamu alanı olduğu unutulmamalıdır. Konyaaltı Sahili ve Lara sahili Antalya kentinin en önemli sahillerinden olup buraların halka açık, serbest kullanımının sürdürülmesinden ödün verilmemelidir. Kentsel planlama süreçlerindeki oldubitti yaklaşımlarından vazgeçilmelidir. Planlar ve projeler onaylandıktan sonra değil planlama sürecinde katılımcılık ve kamu yararı yaklaşımıyla oluşturulmalıdır” şeklinde konuştu.

 

KENTİN SAKİNİ DEĞİL SAHİBİYİZ

Manavoğlu, “Kamusal alanlarımızın toplumun her kesimi için; kadın, yaşlı, çocuk ve gençler için daha yaşanabilir olması, hareket kabiliyeti kısıtlı vatandaşlarımız için daha ulaşılabilir ve güvenli olması konusunda engeller aşılmalı, gerekli mekansal düzenlemeler yapılmalıdır. Çevresel ve ulaşım ilişkileri düşünülmeden yapılan noktasal plan kararlarının kentlilere getirdiği yük sorgulanmalıdır. Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak, kentimizdeki, kent kültürünü geliştirmeye, kentlilik bilinci ve kent belleği oluşturmaya yönelik sanatsal ve kültürel çalışmaları, çevre bilincini ve yerel unsurların geliştirilmesine yönelik çalışmaların arttırılmasını, yerel yönetimlerin sosyal ve teknik altyapı donatılarını arttırmaya yönelik her türlü çabalarını desteklemekteyiz. Şehirlerimiz ve sorunlarının herkesin ve her kesimin hissetmesi gereken bir sorumluluk alanı olduğunu, her bireyin kentin sakini değil sahibi olduğunu hatırlatırız” dedi. Deniz TOPKAYA

Editör: TE Bilisim