-Hukukçu
ve siyasetçi Cengizhan Gököz, kamuoyunun gündeminde de olan Anıtkabir’de
yapılaşmaya yol açacak her türlü imar değişikliğinin Anıtkabir’in yıkılarak
yerine rezidans yapılması anlamına geldiğini iddia etti.
-Gököz, Anıtkabir’in bombalanmasının her zaman Atatürk düşmanlarının gündeminde olduğunu hatırlatarak, “Artık bombalama şekli değişti. İmar planını değiştiriyorsun ve Anıtkabir’i bombalamış olursun” dedi.
Hukukçu ve siyasetçi Cengizhan Gököz,
kamuoyunda büyük ses getiren Anıtkabir'deki plan değişikliği yapıldığına
yönelik paylaşımlara açıklık getirdi. Ülkeyi yöneten zihniyetin Anıtkabir gibi,
tarihi alanlar gibi, kültür varlıkları gibi, ormanlık alanlar gibi değerlere bakışının
biraz farklı olduğunu belirten Gököz, “Bu sözü edilen konu imardan biraz
farklı. Burada özel mülkiyetlerin kamulaştırılmasından söz ediliyor. Onun
üzerine imarla ilgili bir imar pozisyonu var. İkisini ayırmak lazım. Tabii ki
Anıtkabir’de özel mülkiyetler varsa bunun bir şekilde halledilmesi lazım. Yani
o bölge ya da o yapı veya onun hinterlandı özel mülkiyete konulacak yerler
değil. Ama bunun dışında yapılaşmaya yol açacak yani orada yoğunluk yaratacak
her türlü imar benim daha önce egzajere ederek (abartarak) söylediğim
Anıtkabir’in yıkılarak yerine rezidans yapılması noktasına getirir. Ülkeyi
yöneten zihniyet, Anıtkabir gibi, tarihi alanlar gibi, kültür varlıkları gibi,
ormanlık alanlar gibi değerlere bakışın biraz farklı bakıyor. Bunlar için rant,
gelir, çok önemli. Para kazandırsın gerisinin çok önemi yok bu zihniyete göre”
dedi.
ŞEHİR
PLANLARINDA DENGE OLMALI
Şehir planlarının bir denge üzerine
kurulması gerektiğini her zaman söylediğini hatırlatan Cengizhan Gököz, “Herkesin
Anıtkabir'de plan değişikliği yapıldığına yönelik endişelerini anlıyorum. Çünkü
bu zihniyetin kökeninde Anıtkabir’i bombalamak da var. Bizim gençliğimizde
Anıtkabir’in bombalanması bile Atatürk düşmanlarının gündemindeydi. Bu artık
günümüzde bombalama şeklinde olmuyor, imar planını değiştirirsin aynı şekilde
bombalamış olursun. Bu da bombalama anlamına gelir. Şehir planlarının bir denge
üzerine kurulması gerektiğini ben her zaman söylüyorum. Bu üç ölçekli
planlardan başlayarak özellikle 5 binlikten başlayarak bu denge korunur. Bir yerde
yeşil alanlar, bir yerde ticari alanlar, konut alanları, park alanları ve
sosyal donatı alanları bir denge içinde yapılır. Yani konutu ticarete, ticareti
sosyal notanı alanlarına çeviremezsiniz” diye konuştu.
PLAN 300-500 YILLIK OLMALI
Bir kentin planlarının 50-100 yıllık değil,
300-500 yıllık olması gerektiğini ifade edene Gököz şu açıklamayı yaptı: “Benim
meclis üyeliği döneminde başıma gelen bir şey vardı. Vatandaş, kamu ortaklık
payı çıkma yerleri satın almış, bize ‘hastane yapacağım’ diye geldi. Biz de
mecliste karşı çıktık. Buna karşılık bu adam hastane yapıyor, kamu yapıyor’
dediler. Biz de buna karşılık özel hastanenin ticaret olduğunu, kamu olmadığını
söyledik. Devlet Hastanesi yaptırırsa sıkıntı yok ama özel hastane
ticarethanedir. Sonuç olarak bunları birbirine tercih edersek planın dengesini
bozarız. Ankara’nın da, Viyana’nın da, İstanbul’un da, Antalya’nın da planları
öyle 50 yıllık 100 yıllık olmaz. 300 yıllık, 500 yıllık olması lazım.
Dolayısıyla İstanbul şunda UNESCO Dünya Miras Listesi’nden
çıkartılmak üzere. Planlarınızı siz 300-500 yıllık yapmazsanız İstanbul kültür
mirası olmaktan çıkar.” Kubilay
ELDEMİRCİ