CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 15 Temmuz’dan sonra yargının devreye girmediğini belirterek, “ Türkiye’de adalet depremi var, Bunun temelinde ise adaletin siyasallaşmasının yattığı gerçeğidir” dedi.

BİZ DE YÜRÜMEK ZORUNDA KALMAYALIM

Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı adalet yürüyüşüne katılıp katılmayacağı yönündeki soruya " Başarılı bir yürüyüş gerçekleştiriliyor. Demokratik bir anlayış içinde yürüyüş şu ana kadar yaşandı.  O yürüyüşün içinde yer almamış fakat o yürüyüşün amacını ve arkasındaki şikayeti, talebi paylaşan Türkiye'de milyonlarca insan var. Ben de o insanlardan biriyim. İktidara tavsiyem, bizi de yürümek zorunda kalacağımız zorlamalardan uzak kalmasıdır” cevabını verdi.

 

----------------------

Deniz Baykal, Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde(AGC) düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.  Türkiye’nin uzun zamandır ciddi siyasi krizlerle karşı karşıya olduğunu belirten Baykal,  “Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi ile başlayan süreç aradan geçen 2 yıla yakın bir süre  geçmesine rağmen normal bir siyasi hayata dönüştürülebilmiş değil.  Türkiye birbiri ardından yeni ve giderek yoğunluğu artan sıkıntılarla karşı karşıya. Elbette bunun şaşırtıcı olmaması doğaldır bir darbe girişimi yaşamıştır. 200 bine yakın insanın işine idari kararlarla son verilmiştir.  İdari kararlarla düzinelerle şirket, işletme kayyuma devredilmiştir” dedi..

HUKUK DEVREYE GİREBİLMİŞ DEĞİL

Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin inandırıcı olmayan iddialarla darbe tartışmasının içine çekilmek istendiğini vurgulayan Deniz  Baykal, bu tablonun FETÖ ile mücadele iddiasını inandırıcılıktan uzaklaştırdığını öne sürdü.. Baykal, "Birbiri ardına tutuklamalar, şaşırtıcı tahliyeler, yargıda tereddüt ortaya çıkmasına neden olmuştur. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının nelere mal olacağını hep birlikte yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

DOKUNULMAZLIKLAR YENİDEN ELE ALINMALI

Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına büyük yanlış yapıldığını belirten Baykal, dokunulmazlıklar konusunda yeni bir düzenleme gerektiğini söyledi. Baykal, "Yolsuzluk ve adi suçlar konusunda böyle bir dokunulmazlığa gerek yok ama milletvekili siyasi faaliyetleri düşüncesiyle bir takibata maruz kalmamalıdır. Buna yönelik düzenleme olmalıdır. Milletvekili dokunulmazlığı tamamen ortadan kalktı. Bu düzenlemenin bir an önce yapılmasında yarar var" dedi..

YÜRÜYÜŞ DEMOKRATİK HAKTIR

Türkiye’nin çok ciddi adalet krizi ile karşı kaşlıya olduğunu vurgulayan Baykal, 15 Temmuz’dan sonra idari kararlarla hak kaybına uğrayanlar için çözüm mekanizmasının hala işletilemediğini bildirdi. Bu konuda yargının ivedilikle devreye girmesi gerektiğini söyleyen Baykal, "Türkiye çok ciddi adalet noktasına gelmiştir. Bunun temelinde ise adaletin siyasallaştırılmasının yattığı gerçektir. Adalet siyasallaştığı için Türkiye'de adalet krizi ağır biçimde ortaya çıkmıştır. Bu tablo karşısında Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu adalet krizini toplumun anlamasına ve bu konuda duyarlılığın geliştirilmesine katkı yapmak amacıyla Genel Başkan'ın başlattığı adalet yürüyüşü tablosu ile karşı karşıyayız. Bu demokratik bir hak kullanımı niteliğinde bir uygulamadır. İnsanların tepki göstermesi demokrasinin doğal bir uygulamasıdır. Barışçıl bir anlayış içinde, iyi niyetli bir eylem. Yaşadığımız adalet krizinin ciddiyetinin herkese anlatma ihtiyacı temel bir konudur. Böyle bir yürüyüş başarılı şekilde devam ediyor. Bir tartışmanın başlatılmaya çalışıldığına tanık oluyoruz”

SOKAKTA YARGI YAPILMAZ

‘Sokakta adalet aranır mı ‘ şeklinde tepkilerin yaratılmak istendiğini ifade eden Baykal, şunları söyledi : "Sokakta yargılama yapılmaz. Yargılama sokak anlayışı içinde gerçekleştirilmez. Ama adalet talebi her yerde dile getirilir. Bundan doğal bir şey yoktur. Bu sokakta yargılama yapmak değildir. "Sokakta adalet talebi böyle dillendiriliyorsa, olması gereken yerde adalet bulunmadığının herkes farkında olduğu içindir. Adaleti eğer o muhteşem adalet saraylarında bulmuş olsaydı insanlar böyle bir yürüyüşe ihtiyaç olmazdı. Sokakta adalet aranır sokakta yargılama yapılmaz"

16 NİSAN’IN MESAJI İYİ ALGILANMALI

16 Nisan referandumunun mesajının hükümet tarafından iyi algılanması gerektiğini belirten Baykal, "Sanıyorum iktidar 16 Nisan mesajını zeytin, mera ve kıdem tazminatı konusundaki tavır değişikliğiyle anlama ihtiyacını kavramış gözüküyor. Tartışmalı konularda tek taraflı dayatmalarla, inatlaşmalarla uyum sağlamanın güç olacağı ortaya çıktı. 16 Nisan herkese uzlaşın, dayatma yok, emri vaki yok mesajıdır. Bu mesajı iktidarın adalet yürüyüşü konusunda da sergilemesine ihtiyaç vardır. Adalet yürüyüşünü de zeytin, mera ve kıdem tazminatı konusunda sergilediği anlayış doğrultusunda iktidarın değerlendirmesine ihtiyaç vardır” dedi..

YÜRÜYÜŞE MÜSAADE LÜTUF DEĞİLDİR

Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adalet yürüyüşüne  müsaade edilmesinin iktidarın lütfu olduğu sözlerinin sakıncalı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi : "Adalet krizinin yaşanırken 'ben kimsenin bunu protesto etmesine izin vermem' anlayışı kadar yanlış bir şey olamaz. İktidar bugünkü adalet tablosuna tepki gösteren insanların bu ihtiyaçlarına saygı göstermek ve kendilerini ifade etmelerine fırsat vermek zorundadır. 16 Nisan'ın mesajı olarak iktidarın adalet konusunda toplumsal tepkiyi saygıyla karşılaması ve ona demokratik bir süreç içinde destek vermesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye böyle bir noktada artık dayatmalarla bir yere varılamayacağını anlamak zorundadır. Adalet maalesef korku kaynağı haline gelmiştir. Böyle bir tablo da ana muhalefet partisi elbette yürüyüş yapacaktır. Bundan sonra dayatma ve meydan okuma, sindirme hiç kimseye yarar getirmeyecektir”(Deniz TOPKAYA)

 

 

 

Editör: TE Bilisim