‘Atatürk’ün
hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri
veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan ve kirleten kimseye bir
yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir’
Yasa böyle diyor..
186
sayılı ‘Atatürk’ü Koruma Kanunu’ 31 Temmuz 1951’de Demokrat Parti(DP)hükümeti
döneminde çıkarılmıştı.
Aradan geçen 66 yılda yasaya aykırı pek çok
suç işlendi.
Yani Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret
edildi, sövüldü..
Hem de devletin resmi yayın kurumunda
Türkiye
Radyo Televizyon Kurumu(TRT)Atatürk’e, annesine, ilkelerine, Cumhuriyet ve
kurumlarına hakaret eden, aşağılayan, çamur atan sözde bilim adamlarını
ekranlara, radyolara çıkartarak Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet
etmelerine, itibarsızlaştırmaya çalışmalarına çanak tuttu..
Ata’ya hakaret etmek, sövmek, ilke ve
devrimlerine skandal ifadelerle saldırmak suç olmaktan çıkarılıp, övgü haline
getirildi.
Elbette bu duruma siyasi iktidarın Atatürk
karşıtı bir anlayışı benimsemesi, bunu çeşitli vesilelerle ortaya koymasının
payı büyük.
O nedenle son yıllarda Ata’nın heykellerine, büstlerine, abidelerine karşı
düşmanca davranışlar arttı.
Bir iki istisna dışında Atatürk’ü Koruma
Kanunu’na karşı suç işleyenler cezalandırılmalı, tersine taltif edildi, önemli
makamlara atandı, sırtları sıvazlandı.
Atatürk’ü
Koruma Kanunu’na göre suç olan son çirkin olay da AKP’li Kepez Belediyesi’nde
yaşandı.
Kepez’in Göçerler Mahallesi Çetirli mevkisinde çalılık
alana atılmış Atatürk Heykeli, CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem’e yapılan
bir ihbarla bulundu..
Kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanan olay,
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün Heykeli’nin sorumsuzca
çalılık alana atıldığını ortaya koydu.
Soruşturma
derinleştirilince heykelin kapatılan ve AKP’li Kepez Belediyesi’ne bağlanan
Varsak Belediyesi’nin bahçesinden 5 yıl
önce imar planı değişikliği ile kaldırılıp, zarar görmesin düşüncesiyle Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki Fen İşleri
Müdürlüğü’nün deposuna konduğu anlaşıldı.
Bundan sonar ilginç..
Zarar görmesin diye depoya kaldırılan
heykel, kamera görüntülerine göre olaydan 10 gün önce temizlendi, yeni olaydan
çok kısa bir süre önce heykel; Kepez Belediyesi’nin deposundaydı..
İşte sorun da burada.
Kepez Belediyesi Fen İleri Müdürlüğü’nün
deposu yol geçen hanı mı ?
Depoda
Atatürk Heykeli gibi hepimiz için kutsal olan bir yapıt nasıl olur da Kepez’de çalılık-makilik alana atılır ?
Heykeli
çalık alana attıkları gerekçesiyle Y.Ç., M.K., ve Ş.A. adlarındaki 3 belediyle
çalışanı gözaltına alındı.
Olayın üzerine ciddi olarak gidildiği
izlenimini yaratmak için de gözaltındaki 3 belediye çalışanı için ek gözaltı
süresi alındı.
Sonuç aşırtıcı değil tabii ki..
Antalya
Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’nce ‘Atatürk’e ve devlet büyüklerine karşı
işlenen suçlar’ kapsamında ifadeleri alınan 3 kişi, çıkarıldıkları mahkemede suçlarını
kabul etmediler..
Beklenen karar çıktı, 3 kişi adli kontrol
şartıyla serbest bırakıldı.
CHP olayın üzerine gitmekte kararlı olduğunu
dün basın toplantısı ile duyurdu..
Hepimizin hassas olduğu bir konu, elbette
takipçisi olunmalı..
Olunmalı da bu olayın üzerinin örtülmesi
için de çaba gösterildiği de ortaya..
Devlet büyüklerine karşı işlendiği öne
sürülen suçlar için anında infaz yapılıyor..
Siyasal iktidar ‘muhalif’ olarak bilinenlere göz açtırmıyor, suçlama ve suç üretme
için adeta fırsat kolluyor.
Konu
Atatürk olunca da yaklaşım farklı oluyor, Atatürk’e hakaret eden, söven,
heykellerine, büstlerine zarar verenler korunup, kollanıyor,
cesaretlendiriliyor.
Doğal olarak şu soruya yanıt aranıyor ?
Atatürk Heykeli, AKP’li değil de başka bir
partili belediyenin deposundan çıkartılıp, ormanlık alana atılsaydı sonuç ne
olurdu ?