Sandık yorgunuyuz hepimiz..

Genel seçimler yerel seçimler ve referandumlar..

Birinin mürekkebi kurumadan diğerinin gerginliği yaşanıyor..

60 gün sonra yine sandık başına gideceğiz..

Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini oylayacağız..

Değişikliği ve başkanlık sistemini olumlu buluyorsak sandıkta ’evet’ diyeceğiz..

Değişiklikten ve başkanlık sisteminden yana değilsek, yani değişime ve sisteme olumsuz yaklaşıyorsak ‘hayır’ oyu vereceğiz..

Evet diyecekler için sorun yok..

Ancak oy pusulasının kahverengi yani hayır bölümüne tercih mührünü basmayı düşünüyorsak sorunumuz büyük..

Çünkü devlet eliyle ‘hayır’ oylarına karşı tam bir saldırı başlatıldı..

Hayır oyu vereceğini açıklayanlar tıpkı Kanal D’den kovulan Gazeteci İrfan Değirmenci gibi tehlikede..

Türkiye’de bölünmeye, tehlikeli ayrışmalara yol açacağı daha propaganda süreci resmen başlamadan anlaşılan referandumun dayatılmasında AKP ile birlikte hareket eden, bununla da yetirmeyip, tabanın ve ülkücü camianın tüm tepkilerine rağmen ‘evet’ kampanyası başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakınız ne diyor :

“Sürecin gerginliğini artıran söylemlerden kaçırmak lazım. Tedavisi güç olanlara neden olabilir”

Bahçeli, şimdiden günah çıkarmaya çalışıyor..

Türkiye içte ve dışta onca sorunla boğuşurken, Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini gündeme taşıyan, değişikliği ve sistemi AKP’lilerden daha çok savunan Bahçeli, uyarıda bulunduğu tedavisi güç olayların tek sorumlusu olduğunu unutmuş, ya da unutturma uğraşında..

Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki, “ Hayır diyenler niye hayır dediğini bilmiyor”

İyi de ‘evet’ diyenler, evet için sloganlar atanlar, hayırcılara olmadık hakareti edenlerin kaçı niçin ‘evet’ diyeceğini biliyor mu ?

‘Evet’ çiler bilmiyor ama İrfan Değirmenci gibi niçin ‘hayır’ diyenler ise kapının önüne konuyor..

Doğan Medya’nın ‘hayır’ gerekçelerini sosyal medya üzerinden paylaştığı için Kanal D’deki görevinden uzaklaştırılan Türkiye’nin aydınlık yüzlerinden İrfan Değirmenci,  paylaşımı yüzünden ilahlara kurban edildi.

Sıradan bir olay değil bu..

Türkiye’nin en büyük medya kuruluşunun, basın özgürlüğü konusunda hassasiyeti olduğunu söyleyen, bu konuda seminerler, paneller, yarışmalar düzenleyen, geleceğin gazetecilerine kol kanat gerdiğini söyleyen, onları yüreklendirmek, teşvik etmek için ödüller veren Doğan Medya’nın bu yaptırımının mazur görülecek tarafı yok..

Referandumda ‘evet’ oyu vereceğini açıklayan Fatih Çekirge’ye dokunulmazken, hatta üst yönetimde  görevi vermek için hazırlıklar yapılırken İrfan Değirmenci’nin işine son verilmesi üzücü ve düşündürücü..

Dahası İrfan Değirmenci niçin hayır diyeceğini Kanal D’deki programında değil de kişisel sosyal medya hesabından paylaştığı için kovuluyor televizyondan..

Şimdi başta Kanal D ve Hürriyet Gazetesi olmak üzere Doğan Medya’nın basın özgürlüğünden, haberin ve düşüncenin özgürlüğünden söz etmeye hakkı yok..

Sizi bilmem ama İrfan Değirmenci olayı beni çok ürküttü..

Referandum süreci ile ilgili kaygılarım iyice arttı..

Neden mi ?

Bakınız devletin yetkili isimleri ne diyor:

“ PKK(Kandil) hayır diyor, HDP hayır diyor, FETÖ hayır diyor, hayır diyenler teröre destek verirler.. Hayır diyenler vatan hainidir”

Demek ki oyumuzun rengini açıklamak bile suç..

Bu yüzden 60 zorlu gün var önümüzde..

Herkes dikkati olsun..

Tehlikenin nereden ve nasıl geleceği meçhul..

Benden söylemesi..